Güz ayları eylül, ekim eski zamanları hatırlatır bana. Gevenlinin tepelerinde kara bulutlar dolanmaya başlayınca kışın yaklaşmakta olduğunu anlardık. Yaylalarda gündüzün serinliği gece ayaza dönüşürdü. Yayladan köye göçün zamanı demekti bu. Yoz, sağmal, kuzu birleşir tek bir sürü olurdu. Sonra bir sabah erkenden küpler, tohum heybeleri kağnıya, eşeklere yüklenir yaylaya veda edilirdi. O ayrılış anlarında yoğun bir hüzün çökerdi yüreğime. Dağların ıssızlığı içime çökerdi sanki. Biriktirdiğimiz onca anı, acısıyla sevinciyle geride kalırdı.
Eylül ayı gelince aynı duyguları yeniden yaşarım. Bu kere Toros yaylalarında yayla alan göçer yörük dostlarım kışlaklarına doğru yola düşerler. Göç yüklenmiş araçlar önde, sürüler arkada haftalar sürecek bir yolculuğa başlarlar. Onları uğurlarken hüzünlü bir türkü dolanır dilime.
“Göç göç oldu göçler yola dizildi, uyku geldi ela gözler süzüldü.”
Çarşamba sabahı Anamaslı Mehmet, Güneydoğum Dernek Başkanı Duygu Sucuka ve iki arkadaşıyla Hadim Aladağ bölgesine doğru yola düştük. Kuş Ali’yi Bozyazı’daki kışlağına uğurlayacaktık.
Çoktan güz rengi vurmuş doğaya.
Habiller yakınında göçer dostum Kerim ile eşini gördük. Onlar da gidiyorlardı Aydıncık’a doğru. Emrah eşyaları araca yüklemiş önden gitmişti.
Bağlar çoktan bozulmuş, omçalar sarı yapraklarını dökmeye başlamışlardı.
Umurlu yaylasında bizi ilk karşılayanlar güz çiğdemleriydi. Sonra Fatoş cadımı gördüm, çadırın kenarında, bir çocuk vardı kucağında. Emine’nin kızı Hatice’ymiş. Sevmek için kucağıma almak istedim, ağlamaya başladı. İlk doğduğunda bir kilo bile değildi. Şimdi kocaman bir kız olmuş.
Keçi ve koyun sürüleriyle, onlarca devesi ile, benim gerçek yörük beyi, dediğim Kuş Ali göçe hazırdı ama şehirden gelecek öteki konukları beklemekten başka çare yoktu. Aslında geç bile kalınıyordu, yağmurun habercisi kara bulutlar geliyordu Taşkent’ten yana.
İlkin Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı geldi, uzun zamandır görüşmemiştik, kucaklaştık, hal hatır sorduk. Çetmi ve Taşkentte yıllardır belediye başkanlığı yapan Osman Arı bir dönem daha çalışmak istiyor.
Çok geçmeden haberci arkadaşlarla birlikte konuklar da geldi. Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu,Konya Yörükler Derneği Başkanı Yusuf Yılmaz ve Osman Kılcı, Göçer Sarıkeçililer Derneği Başkanı H. İbrahim Yağal, Kocaeli Yörükler Derneği Başkanı Süleyman Çetin,Taşkent Kaymakamı Mehmet Tığlı olmak üzere dağ başında yapılan güzel bir törenle Kuş Ali ailesini kışlağa doğru uğurladık.
Dönüş için arabamıza binerken düğücük yağmaya başlamıştı.