DOLAR
35,9677
EURO
37,1790
ALTIN
3.307,49
BIST
9.951,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
14°C
Mersin
14°C
Açık
Cumartesi Parçalı Bulutlu
14°C
Pazar Parçalı Bulutlu
14°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
13°C
Salı Çok Bulutlu
13°C

Nihat MUSTUL

YAZARIN KALEMİNDEN

MUT ÇITLIK ANILAR / 4

A+
A-

Derginin her sayısında bir köy tanıtıyoruz ya, sıra Barabanlı köyüne gelmişti. Köyün fotoğrafı çekilecekti ama uygun bir yeri bir türlü bulamamıştım.
“Minareden çek Hocam” deyiverdi köylünün birisi.
İyi öneriydi aslında…
İmamdan izin alarak çıktım minareye. Gerçekten de köyün merkezini çekecek en güzel yerdi minare. Ama benim gibi birisi için hiç de kolay bir iş değildi buraya çıkmak.
Neyse, birkaç fotoğraf çektikten sonra geriye indim. Geriye inmek daha bir zordu.
Emekli öğretmen Cemil Coşgun çok yakın arkadaşım olur, çok şakalaşırız kendisiyle. Caminin yanında da erik bahçesi var. Birkaç gün sonra karşılaştık:
“Minareye çıkıp Barabanlı’nın fotoğrafını çektim.”
“Orada olsam ben de senin fotoğrafını çeker, ‘Nihat Hoca minarede ezan okuyor’ diye reklamını yapardım!”
+++
Olacak ya, dört beş yıl sonra da Güzelköy’deyim. Orası tanıtılacak. Orada da en iyi fotoğraf çekilecek yer yine minare.
Minarenin elektrik sistemi bozuk, içerisi zifiri karanlık…
El yordamıyla çıkıyorum milim milim. Nefesim daraldı, boğulacağım neredeyse yahu! Derinnn bir soluk aldım çıkınca, ama ben de bittim!
İnmekse “Çıkmanın gözünü seveyim!” dedirtircesine, beş on kat daha zor, zorların zoru hatta!
Şimdi bile şaşırıyorum o minareye çıkıp inmeme; o yaşta, o karanlıkta, o daracık yerde…
Ama şu da var ki, yine çıkarım, yine çıkarım…
+++
1.Mut Çıtlık Kaval Çalma Yarışması yapıldı, birinci de Sivri köyünden Hasan Basri seçildi.
Mut Çıtlık Doğa Grubu olarak Mardin’deyiz. Telefonum çaldı. Ankara’dan TRT’den arıyorlar, Hasan Basri’yle beni çağırıyorlar…
Neyse gittik. Otogardan aldılar bizi. Yayına gireceğiz, bizim gibi birkaç kişi daha var, süremiz sınırlı. Hasan Basri o kadar doğal ve köylü ki:
“Bana bir su verin beee!”
Sürenin darlığına ikimiz de karşı çıkıyoruz ama Hasan Basri daha bir ateşli:
“Ben taa Mut’tan beş dakika için gelmedim gardaş. Hiç çalmam daha iyi. Üstelik ben bir de türkü çığıracağım!”
Beş dakika uzattılar süremizi!

Yazarın Diğer Yazıları