DOLAR
34,9466
EURO
36,7211
ALTIN
2.977,22
BIST
10.125,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Çok Bulutlu
14°C
Mersin
14°C
Çok Bulutlu
Pazar Hafif Yağmurlu
11°C
Pazartesi Açık
16°C
Salı Açık
16°C
Çarşamba Açık
18°C

TAŞUCU ARSLAN EYCE AMPHORA MÜZESİNDE İBRAHİM CAN DİNLETİSİ

1970‘li yıllarda Taşucu’nda balıkçılar bir kooperatif kurarak sefaletten kurtulmuşlardı. Taşucu Balıkçılık Kooperatifi, İçko Birlik, Köy Koop… üreticinin yanında birlikleri imece ruhu ile üretim deva ediyordu. Nohut, üzüm, balık, narenciye ürünleri pazar buluyor, üretim her geçen gün artıyordu.

12 Eylül ile birlikte ilk darbeyi kooperatifler yedi, mallarına el kondu. Taşucu Balıkçılık Kooperatifi‘nde, rahmetli Arslan Eyce önceden sezdiği için hemen kooperatif yönetimini toplantıya çağırdı. Bütün mal varlıklarını kurdukları Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı‘na bağışladılar.

Arslan Eyce bir şeyler yapmıştı. Balığa giden üretici balık bulamazsa amfora deniz altı kalıntılarından oltasına takılanları getirdiler, onları tek tek satın aldı. Temizledi, bakımını yaptı. Yıllarca onlara gözü gibi baktı. Gün geldi kültür bakanı bir yol arkadaşı İstemihan Talay olunca kafasındaki müze projesini uyguladılar. Vakfın mülkü olan binaya toplanan amphora eserlerini uzmanlar ile birlikte, tarihi taş binanın içine yerleştirdiler.

Taşucu‘nda artık bir Amphora Müzesi kurulmuştu. Kızkalesi, Aydıncık arasında deniz içinden çıkan ürünler artık sergileniyordu. M.S. 6. yüzyıldan başlayarak günümüze gelen bir aralıkların tarih akışı burada yerini aldı.

Bodrum Amphora Müzesi‘nde bu kadar zengin amphora eserleri yer almıyordu. Ama tanıtımı iyi yapılmıştı. İki müzeyi karşılaştırdığımızda; orada bir gemi kalıntısı dikkati çekerken, burada 2000 yıllık bir geçmiş sergileniyordu.

Açılışından bu yana bir çok kişi ziyaret etti. Dr. Fazlı Küçük, Rauf Denktaş, Derviş Eroğlu ve bakanlar, belediye başkanları ve her şeyden öteye öğrenciler ve halk ziyaret etti. Arslan Eyce bir yapıt bıraktı. Şimdilerde oğlu Mustafa Devrim Eyce babasının mirasını, hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyor.

Müze içinde bir piyano yer alıyor. Akustiği çok uygun bir müze dinleti salonu doğal olarak yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde müzeyi ziyaret eden İbrahim Can, bu salon akustik yapısını görünce müze yönetimi ve yakın dostlarına bir dinleti sundu. Doğal koro yerini aldı. Saz çaldıkça, türküler dile geldi. Karadenizden, Akdenize bozlaklar, Taşeli yöresi türküleri dile geldi.

İbrahim Can komşu Gülnar‘ın bir sahil köyüne yerleşti. Eski bir evi alıp, eşi ile birlikte hayallerine uygun bir yaşam alanına dönüştürmeye çalışıyorlar. Vakit buldukça Taşucu, Kızıkalesi, Uzuncaburç tarihi yerleri geziyorlar. Cennet Cehennem onları büyülemiş. Ama Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesi onları başka bir dünyaya götürmüş. Artık müzenin bir parçası olarak kendilerini görüyorlar.

Vakıf yönetim kurulu üyesi olarak Pazar günleri gönüllü nöbetçi oldum. Müzenin içinde yapıtları gördükçe Arslan Eyce ağabey ile söyleşilerimiz bir film şeridi gibi gözümüm önünden geçiyor.

Bir zamanlar vakfın açtığı kurslar ile öğrenciler yetiştiriliyordu. Yerel yönetimlerin desteği, özellikle tahsis edilen binaların geri alınması ile bu eğitim faaliyetleri durdu. Şimdilerde olanakları içinde öğrencilere burs vermeye devam ediyor.

O gün müze salonunda akustik ortamda dinlerken aklıma bir etkinlik geldi. Halk oyunları kursları, bir müze korosu neden kurulmasın. Yıl içinde çalışma ve sonrasında bir konser versek, hem de Uzuncaburç Antik Tiyatro‘da. 2000 yıllık tarih içinde bir dolaşsak.

Koroyu çalıştıracak bir sanatçı aranıyor. Gönüllü sanat dostu bulunursa, Taşucu’nda sanatçılarımız bir araya gelir. Çalışmalara başlarız.

Yazarın Diğer Yazıları