ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8960
EURO
31,4606
ALTIN
1.923,44
BIST
8.026,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
21°C
Mersin
21°C
Açık
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C

Nihat MUSTUL

YAZARIN KALEMİNDEN

127. DOĞA YÜRÜYÜŞÜMÜZ

A+
A-

TOPLUM OLARAK ÖZÜR DİLERİZ SİSİLONA VE EŞİNDEN
“GİTMEDİĞİN YERLER SENİN DEĞİLDİR”

Yine doğadayız, yollardayız, köylerdeyiz…
Doğa için, sağlık için, özgürlük için, dostluk için…
Mut’a birkaç adım, ama neredeyse tümümüzün hiç gitmediği, hiç görmediği yerler…
Hele gürül gürül bir subaşı var ki, bir yeryüzü cenneti…
Bu yıl Mut’un birçok yerinde ya hiç yok zeytin, ya çok az. Kelceköy, Hacınuhlu ve Topluca yöresi ise en çok olan yerler. Ama ne yazık ki bir iki gün önce zeytin fiyatları 5 lira düşürüldü.
Hacınuhlu köyü eskiden soğanı ile ünlüydü, şimdi her yer bahçe…
Deremasara Hacınuhlu’nun bir mahallesi, ikisi de suyunu Kırkpınar’dan alır…
Hiçbirimizin gitmediği köyler arası ve bahçeler arası yollar…
Mevsim sonbahar ama bahçeler daha yemyeşil, ortalık yaz sıcaklığı…
Doğa tamtakır kuru bakır, yağmur istiyor, biz istiyoruz, bahçeler istiyor…
Ve karşımızda Mut’un en görkemli doyumsuz doğası; kayalıkları, uçurumları…

Bir adım ötemizde eski Sinobiç; yıkılmış/ kullanılmayan/ terkedilmiş beş on ev, aşağısı kuşbakışı yeni Sinobiç çukuru, yeni adıyla Yeşilyurt, yemyeşil…
Ve toplum olarak utanç yerimiz; darmadağın edilmiş kaya mezarları…
Tabelası bile kurşun yaralarıyla kanıyor…
Doğan Atlay’ın yaşadığı yıllar. Doğan Atlay’la Muzaffer Kılıç buraya gelirler. Andurduranları (fotoğraf makineleri) yok, karbon kâğıdı kullanarak, kaya mezarının birisinin yazısını bir kâğıda kopyalarlar ve Ankara’ya gönderirler. Bir süre sonra yazının anlamı gelir: “Aklı ve güzelliğiyle kalbimde taht kuran eşim Sisilona için yaptırmış olduğum bu mezara kim kötülük ederse Tanrının laneti üzerine olsun!”
İnsanlığımızdan utana utana binlerce kez özür diliyoruz Sisilona ve eşinden, binlerce…

Ve işte o yeryüzü cenneti; gürül gürül akan bir subaşı…
Azıklarımızın bala kestiği an, yer…
Arkasından dostumuz Yunus Bilgiç’in çay sunumu…
Mehmet Çiftçioğlu ve Rahmi Tiryaki’den türküler, Serap Durmuş ve Yunus Bilgiç’ten şiirler, Musa Kahrıman’dan kahkahalık anlatılar…
Hepsine eşlik eden su çağıltıları…

Ve yeniden yürüyüş…
Yemyeşil bahçeler, yarpuz kokuları, gürül gürül, çağıl çağıl su sesleri, zeytin ve nar yüklü ağaçlar…
Zeytin toplayan köylüler, Doyumsuz bir yürüyüş yolu…
Ve ver elini Topluca kahvehanesi…

Ve O’yu tamamlayışımız…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.