DOLAR
34,7454
EURO
36,4817
ALTIN
2.956,14
BIST
9.681,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Hafif Yağmurlu
14°C
Mersin
14°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Çok Bulutlu
19°C
Cuma Parçalı Bulutlu
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

BENİM MUHSİN BAŞKAN’IM

A+
A-

1980 öncesinde ülkücü hareket mensupları için bir kahramandı. Bizim yaşıtlarımız için ise bir efsaneydi. İlk olarak 1991-1992 yıllarında başladığım üniversite hayatımda Erzurum’da tanımıştım başkanı. RP-MHP ve IDP ittifakıyla girilen genel seçimler için Erzurum’a gelen rahmetli Başbuğ,Erbakan Hoca ve Aykut Edibali ile birlikte O’da gelmişti.  Kendisi de Sivas milletvekili adayı idi. O miting sırasında tanımış,elini sıkmış ve sohbet etmiştim. Benim için çok önemli anlardı. Çünkü yaşayan bir ülkü devini ve efsane bir ismi,örnek aldığımız ve hayatımın sonraki yıllarında hep izlerini ve etkilerini yaşayacağım Muhsin Başkan ile tanışmıştım.

O senenin temmuz ayında Başkan MHP den kopmuş ve kendisine bir başka yol çizmişti. Nedenlerini ve niçinlerini burada tartışmaya açmıyorum. Biz Başkan’ın yolunda yürümeyi tercih etmiştik.

Erzurum’a çok sık gelirdi. Her gelişinde bizlerle çok özel ve uzun sohbetler eder ve her seferinde kendisine hayranlığımız daha da bir artar ve yürüdüğümüz yolda çok şeyler öğrenirdik. Memleket için çırpınan bir kalp sesi duyardık dizlerinin dibine oturduğumuzda. Yorulmadan ,bıkmadan onca işkence ve yıllarca hücre cezası çekmiş olmasına rağmen ,sanki davası için yeni yola çıkmış bir delikanlı enerjisiyle koşturur,çabalardı. Hızına yetişemezdik çoğu zaman. Bir kaç günlük Erzurum programlarında Başkan’ı otele uyumaya bırakırdık. Kendimiz teşkilatta sandalye üzerinde daha uykuya dalamadan haber gelirdi. 2-3 saatlik uykudan sonra sabah namazına kalkmış olurdu. Koştururduk hemen yanına. Güleryüzüyle bizi selamlar ve daha gün doğmadan uzak ilçelere giderdik beraber. Şatafatlı karşılamaları sevmez,gösterişten uzak bir derviş edasıyla yaşardı. Ayakkabıları çamurlu olurdu. Paltosu kırışıklar içinde biryerlere yetişmeye çalışırdı. O’nu bu yiğit vatan evladını,  Erzurum’un kışında ,ayazında sırtında mevsimlik bir incecik paltoyla görmüş ve sevmiştim. Partili partisiz her görenin yüzü güler ve sanki 40 yıllık tanışı gibi kucaklardı Başkan’ı.

Türk siyasetinde ayrı bir yeri vardı her zaman. Ve şimdi bile ,şehadetinin üzerinden 10 sene geçmiş olmasına rağmen eksikliği çok fazla hissediliyor.

O kimseye siyaset için hakaret etmezdi. Hiç bir kimse de O’na hakaret etmeye cesaret etmezdi. Muhsin Başkan Türk siyaseti için kalite,duruş ve vakar timsali idi. Mü’mindi,ve inançları için darağaçlarından zerre kadar korkusu yoktu.

Soğuk ve karlı bir Mart gününde memleketi için ücra bir Anadolu yurduna ulaşmak için koşuştururken hain ve şerefsiz bir suikaste kurban gitti.

Suikasti planlayanlar cenazesine bile ulaşılamasın diye günlerce milletle ve sevenleriyle alay eder gibi oyun oynadılar. Son teknoloji cihazlara bile gerek kalmadan sadece sevenlerinin çabalarıyla bile bulunabilecekken engellediler,buldurmadılar.

Hayatımızın en uzun günlerini yaşadık bulunana kadar. Başkan için o günden bugüne gözyaşlarımız hiç kurumadı,dualarımızdan hiç eksik etmedik.

Mecliste tek başına olduğunda bile çok güçlüydü. Şehadete erdiğinde gücünü tüm memleket gördü. Hiç bir kimseye nasip olmayan bir dua ve gözyaşı kalabalığıyla çok sevdiği Rabbine ve Rasulune uğurladık.

Şimdilerde meydanlarda eksikliğini hissediyor ve çok arıyoruz.

Üzücü olan ise böyle bir vatan evladının katillerinin özenle saklanması,davasının Türk mahkemelerinde geçiştirilmesi ve kaza süsü verilmeye çalışılmasıdır.

Benim gibi Başkan’ın dizinin dibinde yetişen neslin ne öfkesi dinecek ,ne de gözyaşları. Bu memleketin tüm hüküm sahipleri ve muktedirlerinden soracak hesabımız bitmedi.

Hesabımızı da ne unutacak ne de unutturacağız.

Muhsin Başkan’ın gözlerine bakmış ,memleket için atan kalbinin sesini duymuş,aynı sofrada bulgur pilavına kaşık sallamış, etrafında pervane olmuş bizlere, katillerinin hesap verdiği günü görmeden unutmak haramdır.

Sistemin ve muktedirlerin öncelikle bizlere ve sonrasında ise memlekete bir Muhsin Başkan borcu vardır.

Bizler bu sistemden ve muktedirlerden bir Muhsin Başkan alacaklıyız. Rabbim tahsil edeceğimiz günü yaşamayı nasip etsin.

Şehadetinin yıldönümünde acımız ilk gün kü gibi tazedir. Ve öfkemiz ,kinimiz her geçen gün artmaktadır.

O benim Muhsin Başkanım.O bizlerin Muhsin Başkanıdır. Siyaset meydanlarında hiç kimse sahip çıkmaya çalışmasın. Ta ki katillerini yargılayıncaya kadar.

Rahmet ve hasretle Muhsin başkanımı,benim Muhsin Başkanımı ve memleketin her köşesindeki evlatlarının Muhsin Başkanını anıyoruz ve arıyoruz.

Rahmet ola.

Mekanı cennet ola.

                                                                                                MUHAMMET KAYHAN

Yazarın Diğer Yazıları