Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
30°C
Mersin
30°C
Açık
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C
Cuma Açık
31°C
Cumartesi Açık
31°C
Pazar Parçalı Bulutlu
30°C

Mehmet AKPINAR

İMBİKTEN SÜZÜLENLER

FESTİVAL’İN ARDINDAN

A+
A-
Mut ilçemizde düzenlenen “Karacaoğlan Kayısı, Kültür ve Sanat Festivali” 1962 yılından bu yana devam etmektedir. Kayısı Bayramı olarak başlamış, ilerleyen yıllarda Karacaoğlan eklenmiştir. Karacaoğlan adında bir mahallesi, Anıt mezarı ve Festivalin yapıldığı Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’nda elinde sazı ile heykeli bulunmaktadır. Ama bu festivalde Karacaoğlan mahzundu; ondan bir dörtlük bile okunduğunu duyamadık. Oysa bir kültür faaliyeti olarak, Karacaoğlan’ı anlatan konferans, panel, şiir dinletisi düzenlenebilirdi.

“Kayısı’nın Başkenti MUT” güzel bir slogandı ama kayısı da yeterince yer bulamadı Festival’de. Mısır, kayısıdan daha fazla idi diyenleri duyuyorum. Konuşmacılar, kayısı konusunu genel ifadelerle geçiştirdiler; yıllık kayısı rekoltesinden, Toptancı Hali’nin işleyişinden, üreticinin sıkıntılarından, tüccarlarla yaşanan sorunlardan, halde komisyon oranının nasıl %15’e yükseltildiğinden bahseden olmadı.

Sanata gelince; yüksek meblağlar ödenerek getirilen şarkıcılar aklımıza geliyor hep. Maalesef bu gelenek hiç değişmedi.

Adında “kültür” ibaresi bulunan festivalin, kültür değerlerimizin tanınması ve tanıtılması açısından daha dolu olması beklenirdi. Folklor ekibi ve güreşçilerimizin hakkını teslim edelim; her zaman olduğu gibi göz dolduruyordu. Programda, izleme imkânı bulamadığım trap atışları ve çocuk karnavalı dikkatimi çekti. Ancak Mut’un yetiştirdiği sanatçılar, yerel kültür değerleri, tarihi şahsiyetler ve kültür adamları daha görünür olmalı idi.

Peki festivalde başka ne vardı ne konuşuldu?

Yerel bir festivale genel siyaset damgasını vurdu. Muhalefet partilerinin milletvekilleri, genel merkez yöneticileri, ilçe başkanları davet edilirken; AK Parti ve MHP’nin ilçe başkanlarının dahi davet edilmediği anlaşıldı. Ne Vali ne de Kaymakam vardı protokol sıralarında…  Neden katılmadıkları sorgulandı!  63.sü düzenlenen ve 63 bin insanımızın kucaklanması gerekirken, ayrımcılık yapıldığı aşikâr olan bir festivale, Vali ve Kaymakam’ın katılmaması sürpriz olmadı.

Kamuoyu şu soruların cevabını bekliyor:

   1.Neden davet edilmediler?
   2.Vali ve Kaymakam’ın katılmaması bu sebepten midir?
   3. Festivalde muhalefet partilerine daha rahat siyaset yapma zemini hazırlamak için midir?
   4. Festival siyaset yapma yeri midir, böyle bir tavır Mut’a fayda mı sağlamıştır, yoksa zarar mı vermiştir?
Bütün bunlar zihinlerde soru işareti uyandırmakta ve ev sahibi olarak Belediye Başkanı sorgulanmaktadır. 63 bin insanımıza hizmet etmek durumunda olan şehremini, daha hoşgörülü ve kucaklayıcı olmalı idi. Kamu hizmetinde duygusallığa, kin ve nefrete yer yoktur.
Bir başka konu; çarşıdaki panayır görüntüsünün izdihama, yaya ve araç trafiğinin aksamasına yol açmış olmasıdır. Alışverişin yoğunlaştığı bayram öncesi açılan tezgahlar, çarşı esnafında tepkilere neden oldu. Konyalılar parsayı kaptı diyorlar. Festival’in finansmanı açısından önemli görülen bu uygulamaya daha uygun bir konsept kazandırılmalıdır.
Festivaller; buluşmanın, kaynaşmanın, birlik ve beraberliğin adresi olmalıdır, ayrışmanın değil. Bu hususta daha duyarlı davranılmalıdır.
Son olarak, festivalde mahzun kalan Karacaoğlan’ı anmak adına bir şiirimden dörtlük paylaşmak istiyorum:
Karacaoğlan olsam ben de essahtan,
Dört asırdan fazla geçse de aradan,
Böyle bir yetenek nasip etse yaradan,
Sazım ağlar, bilmem ne der telinden!
Siz ne dersiniz?
MehmetAkpınar
Mut, 020625
Yazarın Diğer Yazıları