Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
30°C
Mersin
30°C
Açık
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C
Cuma Açık
31°C
Cumartesi Açık
31°C
Pazar Parçalı Bulutlu
30°C

Nihat MUSTUL

YAZARIN KALEMİNDEN

SOSYAL MEDYA ARKADAŞLIĞI

A+
A-

Sosyal medyada (Facebook) bugüne kadar yüzlerce insanın arkadaşlık isteğini kabul ettim. Çünkü karşımdakini, kim olursa olsun önemseyen birisiyim. Bunlardan kimisi çok yakın, kimisi bir parça tanıdıklarım, çoğunluğu ise hiç tanımadıklarımdı. Tabi az olsa da, ben de arkadaşlık isteklerinde bulundum.
Buradaki temel düşüncem şuydu: “Bir arkadaş sahibi olmak, karşılıklı birbirimize katkı sunmak, birbirimizin düşüncesinden, bilgisinden, birikiminden yararlanmak, birbirimizi tanıyarak çoğalmak…
Yurdun, hatta dünyanın neresinde olursa olsun bir arkadaşımın olması…
Doğal olarak da karşımdakinden bir şeyler kapmam, bir şeyler öğrenmem, renk sayım beşse altıya yediye çıkarmam, onun varlığıyla kendimi daha bir güçlü hissetmem, ya da yine doğaldır ki karşımdaki benden azıcık, bir parçacık, milimcik birşey öğrensin, öğrenebilsin, ona böyle bir katkım olsun, sözcük sayısı elliyse elli bire çıksın… Birbirimizle nice bilinmeyenleri bilelim, gezelim, görelim, tanıyalım, çoğalalım…”
Bu kadar, başka bir şey yok…
Geldiğim durağa gelince; biliyorum ki büyük çoğunluğumuz böyleyiz, meğer arkadaşlığını kabul ettiğim nice insan, anadan doğma küsmüş bana! Öyle!
Zerrecik bir şey öğrenemediğim, beni bir milim bile çoğaltmayan yüzlerce “arkadaşım” var. Çünkü hiç seçici davranmadım bu konuda. Bu yüzden de doğal bir durum bu.
Yaptığımsa şimdi, teknolojik yetersizliğimle bunu anlamamak, bunu abartmamak ve hatta kaçınılmaz saymak.
Peki arkadaş olup da benim doğuştan küs olduklarım olmadı mı? Çok olmasa da çokkk!.. Eminim ki nice “arkadaşımı” ben de bir milim çoğaltamamışımdır, onların nice paylaşımını görmemişimdir, onlarla benden/bizden kaynaklanmayan nedenlerle karşılaşmamışımdır… İstemesem de böyle…
Bütün “arkadaşların” görülebileceği, her birine ‘günaydın’ denilebileceği bir alan değil bu sosyal medya. Buna ne insanın gücü yeter, ne de zamanı. Zaten olanaklı da değil, bu işleri çok anlamasam da.
Bu yüzden kimse kırılmasın bana.
Velhasıl sosyal medya böyle bir şey işte…
Ama kimi durumlar için de elimizde olmayanlar kadar elimizde olanların da payı var. Hem haklıyız hem haksız, çoğumuz, belki de hepimiz… Bu konuda herkesin birbirine diyeceği bir şey var, hiç kimsenin birbirine söyleyeceği bir şey yok. Hepimiz haklıyız, kendimizi sıyırarak başkalarına bir şey söyleyen hepimiz haksızız…
Böyle bir şey bu sosyal medya…
Dedim ya, bu konularda çok yetersizim ve de çok karışık bir konu bu sosyal medya, onun için konuyu çok karıştırmaya, hele hele kafayı karıştırmaya hiç gerek yok.
Bu yüzden, “beni görmedi” diye kimse kırılıp alınmasın bana.
Bir de, nitelikli değilse bir şey, ıvır zıvır bir şeyse, kinse kansa, görsem de zaten görmem.

Yazarın Diğer Yazıları