Bu dört tekerlekli oyuncak arabayı kendimiz yapar, üzerine biner kendimizi yokuştan aşağıya bırakırdık.
Yapılışı: Gerekli tahtaları bulur 4 tekeri de küflenmiş testere ile keser; ortalama 50 cm boyunda, tekerleri bunların ucuna büyük çivi ile çakar, birde 1 metre boyunda şasi ile aksları birleştirir üzerine de yine tahtadan bir oturak yapar faal hele getirirdik. Tabii ki, bazılarımız bu oyuncaklara aksesuar da yapardı. Bazıları da fren ve bayrak direği…
Bu oyuncakların binildiği yerlerden birisi şehir merkezindeki otelin yanından aşağıya giden yoldu, biri de az yukarıda (Emin Ataışık emminin evinin orasi idi. Oralar yemyeşil çayırdı şimdi ise ne yazık ki toprak yol oldu.) Sabah evdeki işleri yapar hemen arabamızı alır doğru çayırlara gider arabalarımıza biner oynamaya başlardık.
Açlık susuzluk bilmezdik. O kadar çok zevk alırdık ki, herkes halinden memnundu. İkindin oldumu herkes eve gider bu yorucu oyunun yorgunluğunu çıkarırdı. Belki çoğumuz yorgunluktan yemek bile yemezdi. Bu oyuncağı şimdi ile kıyas edersem; sanki 4×4 bir Jeep’im var gibi sevinirdik. Çünkü bu oyuncağı herkes yapamazdı. Büyüklerimize yalvarmakla, günlerce uğraşmakla yapılırdı. Bazılarımız kaza yapar ertesi gün eli ayağı ya da başı sargılı olur anne babamızdan bir de dayak yerdik. Ama bu da bu oyunun tuzu biberi idi, çünkü 4×4 bir Jeep’e binmiştik gün boyu. Bu anılar anlatmakla yaşanmaz, yaşamak lazım…
Sevgilerimle,
Sadık Keskin
3 Şubat 2012

Sadık Keskin (Şoför Sadık’ın oğlu Kozlarlı Sadık)