ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8960
EURO
31,4606
ALTIN
1.923,44
BIST
8.026,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
21°C
Mersin
21°C
Açık
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C

Nihat MUSTUL

YAZARIN KALEMİNDEN

İKİ ÇARPICI ÖRNEK

A+
A-
Yayladayım…
Mut Çıtlık okurları bilir; “Çocuk” ve “Genç Kalemler” sayfası var Mut Çıtlık’ın.
Bir genç var yaylada, açık alan bir işyerinde çalışıyor. Bir gün dedim ki kendisine:
“Okuyor musun?”
“Liseyi bitirdim bu yıl.”
“Peki Mut Çıtlık dergisini tanıyor musun?”
“Tanıyorum.”
“Dergiye bir yazı yazmanı istiyorum öyleyse. Yazar mısın?”
“Yazarım. Konu ne olacak?”
“Özgürsün, istediğin konuda yazabilirsin; bir anını, öğrenci sorunlarını, doğayı, arkadaşlığı…”
Bir de dergi verdim kendisine. Eve götürüp okuması, başkaları nasıl yazıyor görmesi için.
“Bir hafta süre sana.”
“Tamam.”
Bir hafta doldu:
“Ne yaptın?”
“Bitti sayılır, yarın getiririm.”
Bir ara iş sahibi dedi ki, “Senin dergiyi her gün biraz biraz okuyorum.”
Başladı bende bir kuşku.
Bir gün sonra gence bir daha sordum:
“Hazır, az sonra getireyim.”
Bekliyorum bekliyorum, bir türlü getirmiyor. Az uzakta, “N’oldu?” diye bir işaret yaptım. İşyerinde başka çalışanlar da var. Birisi dergiyi getirip uzattı. ‘Yazı içinde’ diye düşündüm. Ama yok. Yanına vardım yeniden:
“Hani yazı yok.”
“Yazı evde, yarın getireceğim.”
Ne yarınlar geçti, daha getirecek!
+++
Bir öğrenci daha var, evleri de bize yakın. Eve dönerken onu gördüm evlerinin önünde. Geçen yıllarda dergiye bir yazı yazmıştı. Ben de okula dergiyi göndermiş, müdürü de telefonla arayıp, “Bu öğrenciyi onurlandıralım Müdürüm, dergisini tüm öğrencilerin karşısında verelim ve de alkışlatalım” demiştim. Umarım öyle yapmıştır. Dedim ki öğrenciye:
“Bir yazı daha istiyorum senden.”
Yüzündeki mutluluğu bir görecektiniz, havaya uçtu.
“Tamam, yazarım.”
“Bu dergiyi de sana veriyorum.”
İkinci bir uçuş! Ve üç dört kez:
“Çok teşekkür ederim!”
İkisi de çarpık sistemin/çarpık eğitim sisteminin içinde. Sanırım öz ve öğretmen ayrıcalığı. Çünkü ikincinin Türkçe defterini gördüm.
Tüm ifadeler:

Ercan Yıldız ve 7 diğer kişi

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.