“MUT’LU OLMAK BİR AYRICALIKTIR“ derken MUT’luluğum tuttu herhal…
MUT’lular, MUT’lu olmaktan gurur duyarlar.
Ama öyle bölgeci, kökenci, faşist bir gurur değildir bu… Kültürel bir gururdur. MUT’ta kadın ya da erkek cinayetleri neredeyse hiç olmadığı gibi çocuk gelinler de yoktur. Bir kız bir erkekle kaçmışsa, aile meclisi toplanıp ölüm fermanı vermez. Önce “napalım sevmiş birbirlerini” denir, sonra kızın babası “söyleyin o sıpaya gelsin öpsün elimi” der… Sıpa da gelir öper zaten… Olay kapanır, tatlıya bağlanır.
MUT’lular alçak gönüllüdür, insancıldır, kavga sevmez. (İstisnalar kaideyi bozmaz.)
Sıcakkanlıdır, cana yakındır, kibar insanlardır.
Eğlenmeye, muhabbete de düşkündür.
Benim de unutamadığım düğünler bambaşka bir kültürdür; çoluk çocuk, hasta yaşlı demeden tüm sülale katılır. Hani; “Gökte düğün var deseler, merdiven dayar çıkarız” sözü sanki bizim için söylenmiştir. Oynama, iç kıpırtısı, coşku genlerimizde vardır. Abdallar ile yüz yıldır ayrımcılıksız bir kardeş gibi birlikte yaşarız. Düğünlerde onlar çalıp söyler, “Hep beraber oynarız”… İnsan ve hayat öndedir bizde. ATATÜRK ve CUMHURİYET vazgeçilmezimizdir.
Bir MUT’lu sorar;
“Nörün bee!” Yanıt hep aynıdır,
“Nöreyim iyilik, sen nörün bee!”
“Nöreyim aynı işte…”
Anlayacağınız kesinlikle ser verip, sır vermeyiz…
Bir MUT’lu bunalıp, çok kızdı mı;
“Başlarım böyle düzene!” der, geçer.
Kısacası, güzel bir ayrıcalıktır MUT’lu olmak…
MUT’lu kalın MUT’ca kalın…
Mete ATLAY