“Tosunlu’dur asıl anayurdum
Sakız’da çok az durdum
Eller keklik vururken
Ben Alaçamlı vurdum.
Tosunlu’dan (Havutgediği) bir bekçi.
+++
“Babamla hiç arkadaş olamadık!..”
İlna Nazil
+++
“Kuru fasulye köylünün etli ekmeğidir.”
Mehmet Ali Göz / Aşağı Köselerli Köyü
+++
“’Her şeyin bir yaratıcısı vardır, o da tanrıdır, hiçbir şey yoktan var olmamıştır.’ Tamam, kabul, peki tanrının yaratıcısı kimdir?”
Mehmet Büyükgüdük
+++
“Yutturanlar bir yana, yutanlar da aynı yana!”
İlna Nazil
+++
“Bir arkadaşım var, koltuğunun altında kitap taşır hep, beni utandırır gibi.”
Özgür Günebakan
+++
“İncir eşsiz bir meyveymiş! Hangi meyve eşsiz bir meyve değil ki?”
Mehmet Çiftçioğlu
+++
“Aylardır bir evrim içindeydi, dün devrim yaptı.”
İlna Nazil
+++
“Ulen arkadaş; adam emek harcamış okumuş, bilgi birikim sahibi olmuş, dalında uzmanlaşmış, müdür olmuş, genel müdür olmuş, geliri/aylığı benim dört beş katım arkadaş! Ben de yıllarımı verdim yaptığım işe, (memurum, çiftçiyim, öğretmenim, esnafım…” uzmanım yaptığım işte, bilgiliyim birikimliyim alanımda… Böyle eşitsiz bir düzen mi olur yahu!?”
Mehmet Büyükgüdük
+++
“Yaprakların can alıcısı ( Azrail’i) kimdir diye sorarsanız, poyraz derim?”
Kasım Güneş
+++
“Ölüm var, sonunda öleceğim, bunları biliyorum, ama “buna da şükür, buna da şükür” diye diye de ölmeyeceğim anasına satayım!”
Çınaraltı’nda, adının yazılmasını istemeyen birisi.
+++
“Doğru varken niye yalan söyleyeyim ki; ille de gerçek, gerçek, gerçek… Yalan insanı küçültür, utandırır, eksiltir, ezer, insanda ezik, gebe, suskun bir damar bıraktırır. Yalan korkakların işidir biraz da.”
İlna Nazil
