“Ben; şeffaf, adil, ufku açık, yeniliklere açık ve takipçi, proje bazlı, ileri görüşlü bir belediyecilik anlayışı sahibiyim” diyen Mut Belediye Başkanı Nebi Yılmaz, kendisine söyleşi talebimizi ilettiğimizde Mut Devlet Hastanesinde doktor gözetimindeydi. Ona rağmen bizi kırmayıp talebimizi, “Çok da isabetli olur, ben de yeterince dolmuştum” diyerek hiç tereddütsüz kabul etti.
Nebi Yılmaz; uzun süren seçim maratonunun ardından 30 Mart’ta ipi göğüsleyerek Mut’a belediye başkanı olmayı başardı. Kendi deyimi ile seçim maratonuna 580 gün öncesinden başladı. İlk iş olarak seçim maratonu süresince hedefe odaklı, aynı disiplin ve kararlılık içinde birlikte hareket edeceği ekibini oluşturdu. Saygı, sevgi, güleryüz ve disiplin konusunda hiç taviz vermedi. Geceyi gündüzüne kattı ve Mut’ta hemen hemen her yerel seçimde ancak üçüncülüğü paylaşan MHP’ye ilk defa seçim kazandıran MHP adayı olma ünvanını kaptı.
Nebi Yılmaz kimdir dediğimizde bize, “İlçesini ve insanlarını seven, hayatını onlara hizmet etmeye adamış birisiyimdir. 1968 Aşağı Köselerli doğumluyum. İlkokulu köyümde orta ve lise tahsilimi ilçemde tamamladıktan sonra üniversite tahsilimi 1989 yılında Çukurova Üniversitesi Harita ve Kadastro bölümünde yaparak mezun oldum. 1989 yılından beri ilçemde harita kadastro teknikerliği yaptım. Evli ve 3 çocuk babasıyım” diyor.
Nebi Yılmaz siyasetle çok erken yaşlarda tanışmış ve “Siyasette halkımıza hizmet noktasında 10. yılımı doldurdum. 2 dönem İl Genel Meclisi Üyeliği yaptım. Genç yaşımda başladığım hizmet etme gayretimde artık acemilik dönemimin bittiğine inanıyorum. Bu zamana kadar edindiğim bilgi, birikim ve tecrübemi Mut halkının tercihi ile seçildiğim Mut Belediye Başkanı olarak yine Mut insanıyla paylaşma gayretindeyim” diyor.
Biz sorduk Nebi Yılmaz yanıtladı. Biz dinledik Başkan içini döktü. Söyleşimizi beğeniyle okuyacağınızı umuyoruz.
Sayın Başkan öncelikle Mut Belediye Başkanı seçilmiş olmanızı Mutilcemiz.Net, Mut RengaRenk Gazetesi ve Mut’un Sesi Gazetesi adına kutluyor, başkanlığınızın Mut ve Mutlular için hayırlı olmasını diliyoruz.
Biz geleneksel olarak her yeni seçilen başkanla kapsamlı olan ve sürekli okumaya açık söyleşiler yapıyoruz. Sizinle adaylığınız sürecinde her ne kadar iki söyleşi gerçekleştirmiş olsakta durum şu an çok daha farklı. Yaklaşık 4 aydır belediye başkanısınız, isterseniz ilk sorumuza şöyle başlayalım;
Mut halkının tercihi ile 30 Mart’ta Başkan seçildiniz nasıl bir belediye ile karşılaştınız, ilk yaptığınız iş ne oldu?
“İLK 1,5 AY HOŞ-BEŞTEN ZATEN HİÇBİR İŞE KAFA KALDIRAMADIK, KALAN 2 – 2 BUÇUK AYDA DA KURUMUN İÇERİSİNDEKİ TEMEL TAŞLARLA MÜCADELE ETTİK.”
Nebi Yılmaz: İsterseniz ben de şöyle başlayayım; belediyecilik her ne kadar dışarıdan basit gibi gözükse de, yaşam alanının, toplumun her kesimindeki sorununa cevap verebilecek ve çözüm üretebilecek bir makam. Onun için ben teknik eleman olarak veya 24 yıldır şehirde yaşayan bir genç olarak belediyeciliği bilmeme rağmen, yani bu üç – dört ay süresince hem belediyeciliği tamamıyla öğrenmek, hem işleyişin nasıl çalıştığını anlamak, hem de yaşamsal hayattaki sorunlara cevap vermek üzere mücadele veriyorum.
İlk 1,5 ay hoş-beşten zaten hemen hemen hiçbir işe kafa kaldıramadık. Kalan 2 – 2 buçuk ayda da işte önce kurumun içerisindeki temel taşlarla biraz mücadele ettik.
“MALİ DİSİPLİNİ MUTLAKA SAĞLAYACAĞIZ, BELEDİYENİN İMAJINI MUTLAKA DÜZELTECEĞİZ.”
Kısa ve öz: Belediyecilik anlayışını değiştirmek için mücadelemiz sürüyor ve kurumsal anlayışta iki konunun üzerinde altını çizerek duruyoruz;
1) Mali disiplini mutlaka ve mutlaka tavizsiz sağlayacağız.
2) Belediyenin imajını mutlaka ve mutlaka düzelteceğiz.
Bu iki konuda kesinlikle tavizimiz yok, olmayacak. Aksini bilen, duyan da bizi bilgilendirsin, gereğini yapalım. Kesinlikle hiç kimseye bu iki konuda taviz vermeyeceğiz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor.
“HANTAL YAPIYI DÖNÜŞTÜRMEK ZAMAN ALACAK.”
Tabi ki; yıllardır var olan bir hantal yapıyı, kendi yoğurt yeyişimize veya kendi anlayışımıza dönüştürmek kısa sürede olmuyor. Bu arada yüzlerce sorun var ve biz sorunları tek tek ele alıyoruz; birazını düzeltiyoruz, birazını zamana bırakıyoruz, birazını da yarım olarak düzeltiyoruz. Kısaca; hizmet etmenin gayretini gösteriyoruz.
“BORÇ 30 MİLYONU AŞACAK GİBİ.”
Belediyenin borçlu olduğunu biz zaten biliyorduk. İlk iş olarak borç listesini ve borçların kimlere olduğunu çıkardık, borcu açıkladık ama hala belediyeden alacaklı çıkmaya devam ediyor. Mesela bugün öğleyin muhasebe müdürüm geldi; 150 bin küsür Mersin’de bir kuruma borcumuzun olduğunu, 30 bin de biz geleli faiz binmiş olduğunu dolayısı ile borcun 180 bini bulduğunu söyledi. Kurumun ismini yakında açıklayacağız. Bu durumda belediyenin yekün borcu 30 milyonu aşacak gibi gözüküyor. Yani 28,7 milyon diye resmi olarak imzalamıştık ama daha yaşamsal olarak devam ettiğimiz sürece resmi olarak borcumuz olan ama kayıt altında olmayan, kayıtta gözükmeyen borçlar da ortaya çıkacağa benziyor.
Belediyeyi devralışımızdan bu yana yaklaşık 1,7 milyon civarında ödeme yapıldı. Bunun içinde maaşlar da var. Bunun birazı hizmete, birazı borca, birazı maaşa olmak üzere biz düzenli olarak ödemelerimizi yapıyoruz.
“GEÇEN SENEKİ KANDİL SİMİDİNİN PARASINI BİLE BİZ ÖDÜYORUZ.”
Sıkıntılı işler çok fazla var. Size bir garip örnek vereyim, hepimiz inançlı insanlarız hatta tam inanmayanın bile inanca saygısı vardır. İşte efendim Kandil gecesinde simit… Allah rızası için… Bunu belediye veriyorsa belediyenin bekası için dua edilir yada insanların kendi vergileri için birbirlerine dua etmiş olurlar. Yani duayı yaygınlaştırmak, binlerce insana dua ettirmek, amaç bu… Ama şuna bakın ki; geçen sene yedirilen kandil simidini şimdi biz ödemek zorundayız.
Yani; boruda tamam, lastikte tamam,asfaltta tamam, binada tamam… be mübarek; İslamiyetin zirve yaptığı Kadir Gecesi’nde dağıtılan simidin parası bir senedir neden ödenmedi?
Oysa sıcak asfalt 10 metre kısa yapılsa bu ödenebilirdi. Bu neyin anlayışıdır!?.. Buraya Hıristiyan birisini getir belediye başkanı yap o bile bu konuda taviz vermez…
Bunun partiyle, pırtıyla başka birşeyle alakası da yok… Bana göre bu insanlık dışı bir anlayış… Yani, mazotu ödeme; borcun 100 lira mı, 110 olsun ama bunun ödenmesi gerekir. Sıkıntı daha çok; faturalarda daha neler var neler…
Bunları zaman zaman paylaşırız; bilgisayarlar var, motorlar var, var oğlu var…
Sayın Başkan bu 9 memurun işten çıkarılmaları, 7 müdürün memurluğa düşürülmesi ve yetkili olmayanların yetkili gibi davranmaları olayının özü nedir?
“KURUM İÇERİSİNDE SIKINTILI PERSONEL VAR.”
Nebi Yılmaz: Kurum içerisinde sıkıntılı personellerimiz var. Bize ayak uyduramayan, bizi anlamak istemeyenler var, anladığı halde işine gelmeyenler var. Bu sıkıntıları da zaman içerisinde aşacağız. Yani biz onlara uymayacağımıza göre mutlaka bize uyan uyacak, uyamayan da kenara çekilip seyredecek.
Belediyenin genel yapısı olarak personelinin % 80’nin emekliliğine ramak kalmış ya da emekliliği gelmiş insanlardan oluşuyor. Tabi ki; bu insanların benim enerjime ayak uydurmaları bir ayda, iki ayda, üç ayda olmuyor. Uymalarını da beklemiyoruz. Bu konuda çok büyük zorlanmalar var ama Allah nasip ederse biz bunları aşacağız. Yani; emekliliğine bir sene kalmış bir elemanı tutupta 20 yaşında 30 yaşında bir eleman gibi koşturamıyorsunuz. Bu konularda da epey zorlanacağız ama elimizden geleni de en güzel şekilde yapacağız.
“SEVİLMEYEN MODUNA GİRDİK.”
Bu yukarda bahsettiğim tavizsiz tutumumuzdan dolayı genel anlamda memurların % 80’i aşırtta bulsa kör bıçakla kesecek beni!..
Bunun yanısıra müdürlükten memurluğa dönenler var… İşte yanlış alımdan dolayı 9 kişiyi işten çıkardık onlar var… 240 lira gazinoculardan alacaklara işlem başlattık onlar var… Var, var, var… Baya bi sevilmeyen moduna girdik anlayacağınız…
Şimdi personel konusunun özü şu; ben uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış birisi değilim. Memur yasasını 4/4’lük bilen birisi de değilim ama önümüze getirilen ya da oturduğumuzda 3-5 kişinin konuştuğu ilgili konuları açıp bakıyor araştırıyor ve uygulamayı öyle yapıyoruz.
Mesela; Uzman Çavuşların alınış şekilleri bakanlıktan izin alınarak, sayıyı bildiriyorsun sonra müracaat sırasına göre mülakata tabi tutuyorsun ama bu 9 kişi seçime iki ay kala, bir ay kala, 17 gün kala, muhtelif seçim öncesi işe alınmış kişiler. Kaldı ki hukuki süreç devam ediyor. Biz hakim değiliz, mahkeme heyeti de değiliz…
5 yıl boyunca almayıpta seçime iki ay kala bu 9 kişiyi işe almak hiç bir mantığa da sığmaz…
Sayın Başkan etik olmayabilir de hukuka uygun olabilir, kanunen usulüne uygundur. Usulsüz atama da var mı?
Nebi Yılmaz: Uzmanlarla, Astsubayların konumu farklı mesela birisi ‘görevden ayrıldıktan sonra 6 ay hiç bir devlet kurumuna giremez’ diyor bu kategoriye giren sayı tam hatırımda değil ama sanırım iki arkadaşımız var. Uzmanlarda da ‘mülakat yapılacak’ diyor ama böyle bir işlem, böyle bir tutanak yok, İçişleri Bakanlığına yazılmış bir yazı yok…
“KİN VEYA NEFRET BESLEMİYORUM.”
Ben işin şu tarafındayım; mesela çocuk ters doğar, ama çocuk doğduktan sonra yaşamsal hakkı onun elindedir. Ben bu insanlara karşı herhangi bir kin veya nefret beslemiyorum, ille de işten çıkarmak niyetim de yok, ama şu var; yanlış alındıkları kanaatindeyim ve devamında bunun sorumluluğunu taşıyacak olan kişi benim. Yanlış alındığını bildiğim halde hiç bir işlem yapmazsam belediye başkanı olarak geçireceğim soruşturmada suçlu durumuna düşerim.
Müdürlerin alınışı da öyle. Müdürlerin göreve yükselme sınavına tabi olması gerekir. Tahsili, bilgisi, yetkisi, tecrübesi olması gerekiyor ama mevcutta bu iki konuda yetersiz kalıyor. Şimdi bunları göreve atamış… Ben aynı şekilde devam ettiğim takdirde ilerde ‘zimmet’ çıkar bir, iki ‘görevi kötüye kullanma’ çıkar…
Ha…ben onlara şunu söyledim; ben sizi alayım ama siz kanuna gidin; devlet baba bu, doğrudur. Mahkeme ne karar verirse ben ona saygılıyım. Devletin kestiği parmak acımaz. Ben de mahkeme kararı ile sizi aslanlar gibi müdür yaparım.
Aslında benim hamlem onların geleceğini de kurtarma adına yapılmış bir hamledir. Kendimi zan altında bırakmamak için, belediyenin kuruşuna zarar gelmemesi, şaibeli işlere girmemek için o şekilde yaptık… Onlar da bizi mahkemeye verdiler. Şuanda bir tane resmi müdürüm var, o da yazı işleri müdürüdür.
Size bir ilginç şey daha söyleyeyim; devlet memurunun maaşı Türkiye’nin neresine giderse gitsin aynıdır, değişmez; ama Mut Belediyesinde maaşlar hiç aynı olmamış. Daha bunun neresinden başlayacağımı bilmiyorum…
Maaş bordrolarını karşılaştırdığımızda farklı farklı sonuçlar alıyoruz. Mut Belediyesinde uzman gördüğümüz 3 arkadaşımıza hesap ettirdik, ama çözüm bulamadık ve MESKİ’den destek istedik. Oradan 3 kişilik uzman heyet getirttik maaşları tekrar hesap ettirdik ve inanın ciddi rakamlarla belediye kara geçti. Mut Belediyesi olarak nerdeyse aylık 40 bin küsür civarında sadece maaştan kâra geçtik.
Bunlar ciddi rakamlar. Bu rakamları isteyene muhasabeden tam olarak hesap ettirebiliriz. Bu farkları görünce adeta şok yaşadım. Benim bildiğim devlet memuru nereye giderse gitsin, nerede yaşarsa yaşasın, Türkiye’nin hangi ilinde veya ilçesinde olursa olsun aynı maaşı alması lazım. Ha nerede fark edebilir; Belediyenin sendikal olarak verdiğinde farkeder. Bir Belediye 100 lira verir, diğeri 200 ama maaşın değişmemesi lazım… Eeee o zaman Belediye zarara uğratılmış olmuyor mu!?..
Şimdi tabi iktidar belediyesi olursan hiç bir konuda yasaya uymana gerek kalmaz, hiç birşey de çıkmaz. Bunun altını çizerek söylüyorum; yeterki iktidar belediyesi ol, kanun manun tanımazsan da bişey çıkmaz…
Belediyenin şuan kaç personeli var?
Nebi Yılmaz: 104 personelimiz var yılbaşından sonra da yaklaşık 100 – 120 arasında da şirket elemanı olacak. Yaklaşık 200-220 civarında personelle yürüyeceğiz. Gerek ahlaki, gerek belediyecilik, gerekse toplumsal konularda birçok konuda bildiğimiz güzel şeyleri onlara anlatıyoruz. Bu zamana kadar sadece bir toplantı yapabildik, ama bu toplantıları düzenli olarak yapacağız ve personelin önceliği; insanlara yol vermesinden, araç kullanmasına varıncaya kadar vatandaş olacak.
Sonuçta belediye halktan aldığı parayı hizmete dönüştürmekte ve onlara hizmet etmek için var. Dolayısı ile personel halka kibar davranacak, güler yüzlü ve insaniyetli davranacak. Mesela zabıtaların bir kısmına ‘gidin kibarca anlatın insanlara’ diyoruz; ama ekip henüz tam oturmadığı için tersi durumlar olabiliyor. O yüzden bu konuda henüz fazla yol alamadık.
“BEN DAHİL HERKES KURALLARA UYACAK!..”
Elbette hiç olmayacak değil; hatalı şoförümüz de olacak, alkollüsü de olacak, yani zaman zaman hatalı personelimiz olacaktır. Keşke birisini yakalasam da ibreti alem için cezasını ben kessem… Personellerimle ilgili zaman zaman şikayetler alıyorum. Nasıl bir ailede farklı farklı insan varsa burada da çeşit çeşit insan var. Göreve geldiğimden bu yana iki radar cezası geldi. Örneğin Ankara’ya İller Bankasından kredi çekmek için görevlendirme yapmıştım. Ankara’ya gidip gelirken iki ceza yemişler. Kendilerine ödettim. Bundan sonra hiçbir personel istisnalar dışında yediği trafik cezasından dolayı belediyeye yük olmayacak!.. Ben başkan olarak ceza yesem ben kendim ödeyeceğim!.. Ben dahil herkes kurallara uyacak!.. Toplumun ortak doğruları yönünde hareket etmemiz lazım.
Sayın Başkan bu alacaklı işçiler konusu ne durumda?
Nebi Yılmaz: İşçilerin, yani şirket elemanlarının 20 bin liraya kadar olan alacakları vardı. Kredi çekip bunun % 95’ini ödedik. Sadece HMS şirketi ile ARK elektriğinki anlaşamamaktan dolayı, icralık olduğu için kaldı. Bu ikisi dışındakilerin ödemeleri yapıldı. Allah nasip ederse Cuma itibarı ile hiç bir Allahın kuluna borcumuz kalmayacak. Para kasada. Yani şuanda onların parası da çekilen kredi olarak kasada duruyor. Cuma itibarı ile geçmişe yönelik hiç bir borcumuz kalmayacak. Bunu da zaten belediyeden anons edeceğiz.
Ya o çocuklar boynuma sarılıyor… Adam bir senedir para almamış; icra gelmiş,kredi kartı borcu… Hatta 8-10 tanesi Ramazanda evime ekmek götüremiyorum diye geldi…
Sayın Başkan şuan Ramazan ayı içerisinde bulunuyoruz ve sizin daha önceki uygulamalara ‘dur’ dediğinize şahit olduk, peki belediye tarafından sizin yönetiminizde ihtiyacı olanlar için yapılan yeni uygulamalar nelerdir?
Nebi Yılmaz: Önemli uygulamalarımızdan birisi şu: İftar yemeğini kaldırdık, çorba evini kapattık. Bir çok insan bu uygulamanın Nebi Yılmaz ve yapısına uygun olmadığını düşündüler. Dışardan bakıldığında çok kötü gibi gözükse de işin iç yüzünün hiç de öyle olmadığını gördük. Mesela; çorba evinde günlük 300 küsür kişiye çorba veriyorduk, ama bu 300 küsürün 50 civarı gerçekten o çorbaya ihtiyacı olan ve verilmesi gereken insanlardan diğerleri ise; işte yoldan geçenler, çınarın altında oyun oynayanlar, belediyenin eve gitmeye üşenen işçileri vesaireden oluşuyordu… Ya da şuralardaki kumarhanelerde oyun oynayan kişilerin içtiği çorbalardı.
Çorbanın maliyeti bize yaklaşık 10-12 lirayı buluyordu. Şuan bir çorbanın belediyemize maliyeti sadece 3 liradır. Çorba evi kapandıktan sonra ihtiyaç sahibi kişilere çorba fişi vermeye başladık. İhtiyaç sahibi kişi bu fişle özgürce gerek mahallesinde, gerekse istediği yerde; istediği lokantada istediği çorbayı içiyor. Lokantalar da ay sonunda gelip fatura karşılığında parasını belediyemizden tahsil ediyor. Sınır koymadan çorba ihtiyacı olan herkese kapımız sonuna kadar açık.
“YAPILAN YARDIMLARDA İNSANLAR RENCİDE EDİLMEYECEK.”
İftar yemeğine gelince; evine yemek götürülmesi gereken yaşlılarımıza lokantadan yemek gönderiyoruz, yemek yemesi gerekenlere yemek fişi veriyoruz. Belediyeden poşetlerle ekmek alan insanlarımıza ekmek fişi verdik; istediği marketten mahallesindeki bakkaldan meydanda oturuyorsa belediyeye kadar zahmet etmeden ordaki herhangi bir bakkaldan ekmeğini alacak kimse tarafından bilinmeyecek şekilde medeni insan gibi rencide edilmeden yardımı yapılacak.
Bu yüzden bu uygulamayı başlattık. Şuan hizmet verdiğimiz sayı normallerin çok üstünde yani bakılması gereken ihtiyaçlıya normalin üstünde bakıyor özgürce hareket ediyoruz.
“MERSİN’DE BEDELİ EN YÜKSEK YARDIM PAKETİNİ BİZ VERİYORUZ.”
Yardım paketine gelince; 600 civarında yardım paketini Mersin Büyükşehir gönderdi ve toplam 1350 yardım paketini şuanda dağıttık. Takriben 1750 civarında da sezonu kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Büyükşehirin verdiği paket 40 liralık, bizim paketimiz ise 70 liralık. Yani Mersin ve ilçeleri arasında bedeli en yüksek yardım paketini Mut Belediyesi olarak biz veriyoruz.
“BİZDE SİYASET YAPMA, ADAM KAYIRMA YOK.”
Kurumlardan 30 liralık yardım paketi hazırlatanlar var, 45 liralık var, 50 liralık var; ama biz 70 liralık yardım paketine devam ediyoruz. Yardım paketi konusunda çok şeffaf davranıyoruz. Önce bütün marketlerden fiyat aldık.Aldığımız fiyatlardan en hesaplı olanlarından bir liste yapıp bunu 75 liraya denk getirdik, 5 lira daha yüklenerek 70 lira fiyat vererek isteyen market hazırlasın, dedik. Kala kala 2 market kaldı ve diğerleri bizi bu fiyat kurtarmaz, diyerek girmediler. Bu kadar şeffafız; listemiz önümüzde isteyen bakkal, isteyen market söz gelimi ben de 100 paket hazırlamak istiyorum, diyorsa buyur hazırla, diyoruz. Bizde siyaset yapma, adam kayırma şu bu yok… Yardımları şurda burda depo yaparak değil bize verilen isimleri tarayarak evrak imza karşılığı evine teslim şeklinde yapıyoruz. Çocuklar yardım paketlerini araçlara binerek mahalle mahalle, köy köy dolaşıp ihtiyaç sahiplerine dağıttılar. İşte % 95 oranında dağıtım işi bitti % 5’i de Ramazan bitinceye kadar tamamlanacak. Köşede bucakta unuttuğumuz insan varsa kim gönderirse veya kim yazdırırsa yazdırsın eleğin üzerinde yani yardım verilmesi gereken insansa mutlaka vereceğiz. Yardımlar konusu ve yeni uygulamalarımız bu şekilde.
4 aylık Belediye Başkanısınız; 4 aydır neler yaptınız, daha çok ne ile meşgulsünüz?
“SERTAVUL’A 7400 METRE İÇME SUYU BORUSU DÖŞEDİK.”
Nebi Yılmaz: Belediyenin şuanda büyük yatırımlar hariç, hizmet alanında hiç bir aksaması yok. Göreve geldiğimizden bu yana Sertavul’a 7400 metre içme suyu borusu döşedik. Oradaki büyük deponun fayansı tamamlandı.
Çömelek, Çukurbağ, Evren yaylasının içme suyu, Suçatı’nın sulama borusu kanalı gibi muhtelif içme suyu ve sulama kanallarına da yaklaşık 30 metre uzunluğunda boru döşendi.
Hepinizin bildiği gibi bir tek bu 120 işçinin işten çıktığı dönemde temizlikte sıkıntı çektik, o da mevcut işçi çıkınca ve yeni elemanlar işi üstlendiği için işi bilmemelerinden bir hafta 10 gün baya ciddi sıkıntılar çektik.Bunlardan ufak tefek daha olabilir, ama zaman içerisinde bu sıkıntılar mutlaka aşılacak.
Size bir örnek vereyim; hani sinek ilacı yapıyoruz ya personelimin birisi dediki başkanım bu bir ayda kullandığımız sinek ilacını biz bir senede kullanmıyorduk, dedi. Yorumu sizin. Bir depoya bir kapak döküpte su fışkırtırsan başkan Allah razı olsun sinek ilaçladı, derler. Biz ilacı normal dozunda vermenin gayretindeyiz. Uygulamamız bir de şu; biz önce muhtarı arıyoruz, şöforun yanına bindirip her ne kadar sokak varsa ilaçlıyoruz. Şöfor bilemeyebiliyor, ama mahalleyi en iyi bilen kim; muhtar. Bu uygulamayı köylerde de yapıyoruz; muhtarı alıp ne kadar sokak varsa, ne kadar ahır varsa, 3 araçla gece saat 3 – 3 buçuğa kadar devam ediyoruz. Sinek ilacında oran önemli. Su da öyle; suyumuz dozunda, düzenli olarak klorlanmaktadır. Mut halkının içi rahat olsun.
Sayın Başkan Sertavul’a ne gibi yatırımlar yapacaksınız, mesela yürüyüş yolu yapmayı düşünüyor musunuz?
Nebi Yılmaz: Önce Sertavul’un yatırımı ile ilgili şunu söylemem gerekir; şimdi Sertavul’da yamayı yaptık.Her ne kadar geç kalmış olsak da dere temizliğine başlayacağız. Asfaltla ilgili bu sene herhangi bir adım atamayacağız, yeni sene başlaycağız. Han boğazı ve diğer muhtelif bazı yerlerdeki 7500 metre içme suyu borusu döşeme işlerini bitirmek üzereyiz. Acil olarak ise; orada bir rampa var, çıkamıyorlarmış, oraya parke döşenecek. Pazar yerinin tuvaletini ve asfaltını taş ocağı şantiyesine yaptırma niyetindeyim. Sonuçta o yolları onlar kullanıyorlar ve etrafı toza dumana katıyorlar. Caminin tuvaletini pazarcılara yaptıracağız. Sertavul yolunun geçen seneden eksik kalan kırmasını ve genişletmesini yapıyoruz. Kırma bittikten sonra asfaltı yapılacak.
Sertavul’un bu seneki yatırımı bu kadar, ciddi yatırımlara yeni sene başlanacak. Yürüyüş yolu fikri güzel bir fikir, mutlaka etüdünü yaptırıp, projesini hazırlayıp yapalım. Bunun için ormandan izin gibi gerekli girişimleri hemen başlatalım.
Bunun yanı sıra Kozlar’da 4,5-5 günde açılışa yetiştirmek için bir park yaptık. Büyükşehirden Güme yolu, Çivi yolu, Elmapınarı yolu, Gökçetaş yolu, Esen yolu gibi acil yapılması gereken yolları yazdırdık; ama ne kadar kilometre yapılacak, fazla mı yapılacak, hiç mi yapmayacaklar çok net bilgi henüz yok. İnşallah bu yazdırdığımız yolların tamamını yaptırırız. Zamanla bunları kamuoyu ile paylaşacağım.
Sayın Başkan bizler başta yurttaş ve gazeteci sorumluluğumuz gereği Kayısı Bayramımızın organizasyonuyla ilgili bulduğumuz eksiklikleri her defasında dile getiriyor, yazıyor ve çiziyoruz. Bu yıl yapılan Kayısı Bayramıda maalesef diğerlerinden farklı olmadı ve Kayısı Bayramı yine çerçici pazarından öteye geçemedi. Üstelik Soma katliamı bahanesiyle stadyumda yapılacak konserler iptal edildi. İleriye dönük olarak nasıl bir Kayısı Bayramı hayal ediyorsunuz?
“FESTİVALİ ULUSLARARASI BOYUTA TAŞIMAK İSTİYORUZ.”
Nebi Yılmaz: Evet, Kayısı Festivali ile ilgili eleştirilerinizde haklısınız. Eksikliklerimiz oldu, tam hazırlanmak için yeterli zamanımız olmadı; ama bazı yeni uygulamalarımız da oldu. Yeterli mi, tabi ki değil. Biz Kayısı Festivalini uluslar arası boyuta taşımak istiyoruz. Sizlerin de önerilerinden faydalanarak; Karacaoğlan’ı ön plana çıkarmak, kayısının tanıtımına öncelik vermek, yurt dışından gruplar davet etmek gibi düşüncelerimiz var. Bunları da inşallah hep birlikte başaracağız.
Sayın Başkan Mut’un otopark sorunu için neler yapmayı düşünüyor sunuz?
“SÜRELİ PARKA GEÇİŞ YAPMAYI PLANLIYORUZ, İŞLETMESİNİ VE GELİRİNİ DE MİY’E VERMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ.”
Nebi Yılmaz: Öncelikle Eylül sonu süreli parka geçiş yapmayı planlıyoruz. Bir kaç yerde suni park kiralayarak bu işe başlayacağız ve süreli parka geçiş yapacağız. Süreli parkın işletmesini ve gelirini de Mut İdman Yurdu’na vermeyi düşünüyoruz; ama bu projeye dönüştüğü zaman kesinlik kazanacak.
“KALDIRIM KURALLARINA MUTLAKA UYULACAK.”
Kaldırım çalışmalarında, Mut’un içi biliyorsunuz rezil durumda; ağaçlarımız rezil, kaldırımlarımız rezil… Zabıta göndereceksin, adam yol çalışmasından dolayı mağdur durumda… Yani kaldırım kurallarına uyamadık, ama katı kural koyup uyacağız. Diğer taraftan esnafın mağduriyetini de görmemek olmaz. Mut’taki yol ve asfalt çalışmaları bittikten sonra kaldırım kurallarına tamamen uyacağız. Hata yapan gözümüzün biriyse dahi affetmeyeceğiz.
Mesela Cuma Pazarında büyük değişiklikler yaptık; bir iki haftadır Pazar sancılı. Sancı yeni yeni gidiyor ve taşlar yerine oturuyor. Orada etiket ve önlük uygulamasına geçtik. Pazarın etrafına araç koyma yasağı koyduk. Pazarcıların kendi istekleri üzerine; bundan sonra kendi kamyonlarını, pikaplarını vesaire araçlarını vatandaş rahat alışverişini yapsın diye oralara koymayacaklar. Pazarcıların kullanım alanlarını genişlettik. Mesela bir pazarcı daha önce 20 m2 alan kullanıyorsa şimdi 30 m2 alan kullanıyor. Bu uygulamaların kararları Pazarcılar Derneği ile ortak alındı.
Bazı küçük sancılar var; o da bazı kendisini pazarın sahibi sanan kişilerin bazılarını yok saymasından, kendilerini kuralların üstünde görmesinden kaynaklı; ama bunların hepsi disiplin altına alınıyor.
“HEDEF TAHTASI DURUMUNA GELDİM.”
Etiket uygulaması ile amacımız bağırarak sebze-meyve satışını önlemek. Domates şu kuruş, bilmem patlıcan şu fiyat gibi bağrıltı çığrıltı yerine; kibar, sakin, leziz bir Pazar uygulaması yapıyoruz. Yukarı pazardan alıp aşağı pazarda köyden getirdim, diye satış yapanlar vardı. İki haftadır onların üzerine düştük, baya can yaktık. Orda biraz sancı var. Yani ortaklaşa toplumun benimsediği olaylarda dik durmaya devam ediyoruz…
Bedeli ne olur bilmiyorum; ama zamanla baya bi hedef tahtası durumuna geldiğimi de biliyorum…
Ya Mut İdman Yurdu?Yeni yönetim, yatırım, bütçe?
Nebi Yılmaz: Bu konuda da yeni bir uygulama başlattık; Mut İdman Yurdu biliyorsunuz süper amatöre çıktı.Bunlara ekonomik gelir getirmesi amacı ile eski futbol sahasının yan tarafındaki atıl durumda olan halı sahayı faaliyete geçiriyoruz. Tadilatı yapıldı, boyandı, eksiklikleri giderildi; büyük bir ihtimalle Cuma günü anlaşma sağlanacak.Yaklaşık 150 ile 170 bin lira arasında malolacak şekilde halı sahayı yenileyeceğiz. Biraz büyütmeyi, üstünü kapatmayı ve yenilemeyi düşünüyoruz.
Burası Mut İdman Yurdu’na devredilecek.Buradaki amaç bir yandan Mut İdman Yurdu’nun kendi işletmesini kendisi sağlamasının önünü açmak, diğer yandan da Mut İdman Yurdu’nun belediye üzerindeki maddi yükünü azaltmak. Biz Mut İdman Yurdu Belediye Spor’un temel bakıcısı durumundayız.Kendi kendilerine yetmezlerse, biz buradayız ve devamlı arkalarındayız. Bu 150-170 bin lira arasındaki maliyetin 50 bin lirasını peşin ödemeyi, kalanını da işletmenin kazancından taksit taksit ödemeyi planlıyoruz. Hatta bizim yapacağımız ödemeler bile ileriye dönük olarak geri ödenecek. Hesaplarımıza göre yaklaşık bir yılda kendisini amorti ediyor. Belki bu belediyenin ödeyeceği peşinat konusunda da bir uygulama başlatacağız; mesela iş adamlarımıza 3 lira sen ver, 5 lira sen ver, gibi bir kampanya başlatacağız ve belki de belediyeye sıfır maliyetle Mut İdman Yurdu için bir gelir kaynağı elde etmiş olacağız.
Halı sahanın faaliyete geçmesi ile ilgili olarak ön görüşmeler tamamlandı. İşletmeyi bize 40 günde teslim edecekler. Kaymakam ile de konuşuldu, ilk etapta bir turnuva düzenlenecek. Orada sadece halı saha değil, işte bu lig tv, yürüyüş yapan aileler, dondurma yenebilecek yerler, ikindin gezi yapanların dinlenip çay içebileceği Mut İdman Yurdu’na ait bir kafeterya tesisi gibi düşünün, bunu aktif hale getirmeyi planladık ve el birliği ile de gerçekleştireceğiz.
Mut İdman Yurdu ile belediye arasında bir sözleşme imzalanacak mı?
Nebi Yılmaz: Hayır, Mut İdman Yurdu ile belediye zaten iç içe; yer bizim, bina bizim, ama olur da ileride orası için başka bir plan yapılır, o zaman düşünülebilir. Şuan için amacımız Mut İdman Yurdu’na kaynak yaratıp, kendi finansmanını sağlamasına yardımcı olup, takımın büyümesinin ve yükselmesinin önünü açmaktır.
Sayın Başkan Şeffaf Belediyecilikle ilgili olarak gelir ve giderlerin her ay internet sitesinde veya belediyenin girişinde yayınlanması konusunda ne düşünüyorsunuz?
“SIKINTILI DÖNEMİ ATLATTIKTAN SONRA ŞEFFAF BELEDİYECİLİĞİ MUTLAKA YAPACAĞIZ.”
Nebi Yılmaz: Ona değinmeden önce sizin aracılığınızla şunu söylemek istiyorum;aslında eksiğimin birisi bana güvenen insanlara yeterince teşekkür gezisi yapamamış olmam. Teşekkür konusunda 3-4 caddeyi bitirdik, sanayiyi bitirdik, 4-5 köye gittik ama tutup da 90 köye gidip, insanlarla göz göze gelip, ellerini sıkıp bir teşekkür edemedik. Bu insanlığımızın kıt oluşundan değil, göreve sadık oluşumuz ve kendimizi göreve biraz fazla kaptırmış olmamızdan kaynaklanıyor.
Şeffaf belediyeciliği mutlaka ve mutlaka yapacağız; ama yöntemini, nasıl yapacağımızı şu sıkıntılı dönemleri, sıkıntılı günleri atlattıktan sonra.İnternet ortamında, mesela yatan kaç, ödenen ne, borcumuz ne kaldı, bunları renkli kalemlerle internete ve belediyenin önünde elektronik tabelaya yerleştirip yayımlayacağız.
Bütün alışverişlerimizde şeffafız. O kadar çok alışveriş yapıyoruz ki, zaman zaman burnumuzun ardında kalanlar da olabiliyor. Şunu Mut halkına hep söylüyoruz, biz açık olarak dürüst davranacağız. Aşırtta göremediğimiz olur mu olur, bizi dolandıran olur mu olur, bir hile yapan elemanımız olur mu olur; bu durumlarda yeterki beni uyarsınlar, isim versinler ya da yanlış yapan işçimi ya da memurumu söylesinler cezasını ben keseyim.
Dedikoduya da itibar etmemek gerekiyor. Eksiğimiz yok mu, var. Biri gelse de dese, sizi eleştireceğim hangi konular var dese, şurdan vur, şurdan tut, gibi hepsini kendim söyleyiveriririm; ama hiç alakası olmayan, rengi bile uymayan konularda çok acımasız davrananlar var.Onlar da umarım birgün usanıp bir kenara oturacaklardır.
“SİYASETTE ÇİRKEFLİK ÇOK OLUYOR.”
Biz % 40 oranında oy aldık ve oyların % 60’ı dışarda. Elbette ufak tefek eleştiriler olacak. Hem bunların arasında henüz beni tanımayanlar var, bu sürecek. Benim derdim bir şeyi yaparken medeni olmak, dürüst olmak, yapıcı eleştirmek… Ama maalesef siyasette çirkeflik çok oluyor. O da bizim zorumuza gidiyor haliyle. Artık “Allahından bulsun, Allah bildiği gibi yapsın” diyor işimize devam ediyoruz.
Büyükşehir Belediyesi ile Mut’a bağlanan tüm mahalleleri de düşünürsek; alt yapı, plan, proje çalışmalarına ilişkin işbirliği ve koordinasyon ne durumdadır?
Nebi Yılmaz: Büyükşehir yasası henüz tam oturmadı, işte MESKİ’ye devrettik. 6 ay gibi bir süre verilmişti bize, bu ayın biri itibarı ile MESKİ ilk tahsilatını yaptı. Bundan sonra okumaları MESKİ yapacak ve faturalar MESKİ adına basılacak. Köylerdeki okumayı da bilgisayar ortamında hazırladık o da çıkacak, onların ekibi ayrı olacak. Bunun yanı sıra; cenaze işleri, mezbahane, fen işleri büyükşehire bağlı olacak, daha ekipleşilmedi. Bu anlamda; günlük haftalık Meskiciler, fenciler, itfaiyeciler vesaire gruplar geliyor, toplantılar yapılıyor, mal mülk tespiti yapılıyor, bilgi paylaşımı yapılıyor. Bu süreç devam ettiği için bir çok konu da belirsizlik yaşıyoruz; mesela personellerimizden kim nerede çalışacak, nerde görev alacak, geçecek mi geçmeyecek mi, işte bu sıkıntılar ve geçiş sürecinden dolayı henüz ciddi projelerde adım atamadık.
Dere kenarına yürüyüş yolu yapmayı düşünüyor musunuz?
Nebi Yılmaz: Derenin kenarındaki sağlı sollu bütün koridoru Büyükşehire devrettik, meydandaki büyük parkı büyükşehire devrettik, otogarın içindeki geniş alanla beraber çınaraltı ve kaleyi komple bir alan kabul ettik, elektriğini ve masraflarını Büyükşehire yüklemek amacıyla devrettik. Derenin kenarını da kademeli olarak düzenlemeyi düşünüyoruz, bu Büyükşehire yaptıracağımız projelerimiz arasında var. Doğancı tepesinin ikisi birden var. 5 Evler’de büyük park var, oraya el attık.İçinde oturanlar var, proje başladığında onlara yazı göndereceğiz. Çevre yolu geçmediği için belirsizlikler var, orda kamulaştırma çalışmalarının başlatılması lazım. Organize sanayisini onayladım. Jeolojik etüdü bitmişti, onun raporunu istedik.Yılbaşına kadar tapulama işlemleri yapılacak, tapulamadan sonra sanayicilere dağıtmak üzere parsellemeye başlayacağız.
Devlet Hastanesi, TOKİ evleri, 112 noktaları, Öğrenci Yurtları, Şahin Tepesi, Meydan Spor Kompleksi, Arıtma tesisi gibi daha önce başlatılmış olan çalışmaların durumu nedir? Kent Konseyi, Sığınma Evi ne durumda?
Nebi Yılmaz: Sığınma evini hiç düşünmedik, çünkü bu kültürle alakalı birşey. Bazı yerlerde kötü yönlere doğru kaymış, burda da çok talep yok.Talep olduğu zaman mutlaka bir yer buluruz. Huzur evi yine öyle, talep yok. TOKİ ikinci etabı Ankara’dan sordular, müracaat sıfır. Hazırkınlar memnun değil, dolayısı ile TOKİ evlerinin 2. etabını kapattık. Hastane yılbaşına bitecek, dendi ve arada gidip bakıyoruz, ona herkes uyuyor. Ana yol çalışması işte kaldırımlarla birlikte yılbaşını hedefliyoruz. Yılbaşında biter, diye ümitleniyoruz; çünkü bu çalışmalar ödeneğe göre yapılıyor.Ödenek durduğunda çalışmada en az 5 ay duruyor. Orta refüjde çok büyük sıkıntılarımız var; ağaçları kurutmak üzereyiz, borularımızı kırdılar sahiplenen yok. Mütehite diyoruz anlaşmamızda yok, kaldırımı bozdum yaparım; ama ağaç ve sulama borusu diye birşey yok, diyor. Karayollarına diyoruz, orta refüj benim, sen niye ağaç diktin, diyorlar, ee benim malzemem var, ama kıran sensin. Bir ihtimal böyle devam ederse bayramdan sonraki hafta eylem yaparız.
İktidar belediyesi olmadığımız için şuana kadar hiç bir kurumla sıkıntı yaşamadık; ama belki zaman içerisinde olabilir. Şuanda belkide ciddi projelere el atmadığımız için bu böyle.
Alahan’ın oradaki, 600 bin liralık kamelyaların da olduğu dinlenme tesisi projesi, süratle devam ediyor. Kaymakamımız ana binayı bitirmek üzere. METAB’a yazdık 200 civarında para ümit ediyoruz, o gelirse bir kaç ay içerisinde orası bitmiş olacak.
Sayın Başkan Süray hocamızın ayrılmasından sonra pek faaliyet göstermeyen Halkoyunları ekibimizin durumu nedir? Halkoyunları ekibi eskiden festivallere, yarışmalara ve gösterilere katılırdı ve ilçemizi tanıtırlardı, yine eskisi gibi katılım olacak mı?
Nebi Yılmaz: Halkoyunları, Süray Hoca öğretiminde tekrar başladı. Aşağıdaki eski Belediye Meclis Binasını Kültür Sanat Evi olarak tahsis ettik ve Halkoyunları içinde orasını verdik. Şuanda orada çalışmalar devam ediyor. Kayısı festivalinde değişik figürler ve yeniliklerle ilk meyvelerini de verdiler. Kıyafetlerde mesela ilk orijinaline dönüldü. Elimizden geldiği kadar Halkoyunlarını güçlendireceğiz. Yetki Süray Hoca’da, sınır yok. Cüce oyunu, ona benzer yeni 4 – 5 alanda Mut ile özdeşleşmiş şeylere el attık, hepsini geliştiriyoruz. Büyükşehirden Volkwagen bir minibüs aldık, Halkoyunlarımızı ve sporcularımızı gitmek istedikleri her yarışmaya, her gösteriye göndereceğiz. Sosyal ve kültürel yönde açılacağız.
Kültür Müzesi kurulması hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Nebi Yılmaz: Nesiller arasında köprü vazifesi görecek olan Kültür Müzesini açacağız. Bunun için aslında kaledeki binamız uygundu, ama orası şuan okul durumunda. Kendi binaları yapılacak. Taşındıklarında mutlaka değerlendireceğiz.
Sokak hayvanları ile ilgili uygulamanız nedir?
Nebi Yılmaz: Sokak hayvanları konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Bu konu, bedeli çok ağır olan bir konu. Geçenlerde bi toplattırdık; ama köpekleri civar ilçelerden getirip, Mut’a salıverme çok oluyor. Konuya hakim olan arkadaşlarımız var; nerde ne kadar köpek var, hangisi sahipli, hangisi değil biliyor. İşinin uzmanı olduğu içinde, dışardan köpek bırakıldığında hemen farkediyor. Takipteyiz, emniyete gayri resmi olarak söyledik, inşallah bunları bi yakalarız.
Sayın Başkan bazı duyumlar alıyoruz; belediyenin köpekleri silahla öldürme, onları zehirleme gibi bir çalışması var mıdır?
Nebi Yılmaz: Yok. Silahla uyuşturma esnasında yanlış anlaşılma olabilir. Barınağımız orada ve zaman zaman da denetlemek için gelenler oluyor. Barınağa sığmayanları çöplüğe gönderiyoruz; ama onlar da maalesef iki gün sonra geri geliyorlar. Örneğin Sertavul’da köpeklerin çoğalma sebebi Karaman’dır. Bunun bilgisini, istihbaratını aldık. Bu sorunu nasıl çözeceğimizi de bilmiyoruz. Gerçektende ciddi rakamda başı boş hayvan var. Bu konuda Büyükşehirden destek talebimiz olabilir.
Toplanan hayvanlara ne işlem uygulanıyor, kısırlaştırılıyorlar mı?
Nebi Yılmaz: Selahattin Bey zamanında ciddi anlamda kısırlaştırma olmuş; ama son beş yılda olmamış. Veterinerimiz bir taneydi, bir arkadaş daha alındı. Veterinerlerimiz bu konuya en yakın zamanda el atacaklar. Barınağın orada bir ameliyat odası varmış, o da malzeme ile doldurulmuş. Orayı boşalttırdım, badana, boyasını yaptırdım. Faaliyete geçireceğiz, ama daha o aşamaya gelemedik. Ama geçeceğiz.
Mezbahane artıkları, lokanta artıklarıyla idare ediyoruz şimdilik; ama işin gerçeği bedeli ağır olacağı için gönüllü olarak biz de haydi hepsini toplayıverelim, diyemiyoruz.
Şimdi gelelim sizin vaad ettiğiniz ve bizim takipçisi olacağımız projelere;
Ekonomik projeler:
1) Otogar alanına Karacaoğlan ticaret merkezi
2) Tarımsal ve ağır sanayii olmak üzere organize sanayii bölgesi kurulması
3) Göksu beldesine (mahalle) meyve sebze alım merkezi ve kapalı Pazar alanı kurulması
4) Mevcut yayla köylerinde (mahalle) uygun merkezlere soğuk hava depoları yapılması
5) Özel sektör işbirliği ile şoklama ve paketleme tesisi kurulması
6) Avrupa Birliği destekli proje çalışmaları yapılarak ilçeye katkı sağlanması
7) Hayvancılıkla ilgili olarak; mera ıslah çalışmaları, yeni hayvan ırkları, balıkçılık, kesimhane standartları.
Sosyal ve kültürel projeler:
8 ) Gençlik Kamp Alanı
9) Taziye Evleri
10) Köy Konakları
11) Mesire Alanları
12) 7’den 70’e Yörük Parkı ve Botanik Park
13) Çınaraltı aile çay bahçesinin düzenlenmesi
14) Doğancı tepelerine rekreasyon düzenlemesi ve park yapılması
15) Kale arkası, çay bahçesi ve şelale ile düzenlenmesi
16) Kale ve çevresinin düzenlenmesi
17) Yöresel zenginliklerimizin ilçemize katkısının arttırılması
18 ) Turizmin canlandırılması
19) Eğlence mekanlarının dizaynı
20) Mut Medeniyetler Müzesi
21) Eğitim Vakfı kurulması
22) Cami ve Cemevlerinin bakımı ve onarımının yapılması
23) Kültür köyü kurulması
24) Ziraat Fakültesinin kazandırılması
25) Tarihi ve kültürel mirasımızın korunması ve değerlendirilmesi
26) Belediye Gençlik Meclisi kurulması
Kentsel Projeler:
27) Dış ve iç çarşının restorasyonu
28 ) Mevcut otogarın şehir dışına taşınması
29) İlçe mezarlığının düzenlenmesi ve mezarlık bilgi sistemi kurulması
30) Atatürk Bulvarına yeraltı çarşısı ve yaya alt geçidi yapılması
31) Kültür ve Meydan mahallelerinde kentsel dönüşüm yapılması
32) Mut’un ana yol ve ve caddelerinin düzenlenmesi
33) Özel belediye hastanesi
34) Çok amaçlı hizmet kompleksi
35) Trafik ve otopark
36) Özel sektör işbirliği ile toplu konut sorunlarının çözülmesi
37) Altyapı sorunlarının giderilmesi
38 ) Tarım ve Hayvancılık projeleri
39) Enerji yatırımları
40) Hal statüsünün geliştirilmesi
Sayın Başkan bu projelerin akibeti nedir? Bu projelerin görev süreniz içerisinde gerçekleşme şansı nedir?
“BORÇLARI DİSİPLİN ALTINA ALDIKTAN SONRA PROJELERE BAŞLAYACAĞIZ.”
Nebi Yılmaz: Şu var; biz belediyenin borçlu olduğunu biliyorduk, ama borcun kontrolsüz olduğunu bilmiyorduk. Borçları biraz disiplin altına aldıktan sonra projelerimize başlayacağız. Bu projelerin içerisinde zaten ekonomik maliyeti olan 4-5 proje var gerisi normal kültürel ve sosyal projeler.
Büyük projelerden hangisini yapabiliriz, ne zaman yapabiliriz, şuanda birşey söylemek için henüz erken. Sadece şunu bilmenizi isterim; 850 ile 1300 civarında İller Bankasından para yatıyor, bu miktar yatırılan vergilere göre değişebiliyor. Hadi suyu aldılar sudan da ayda 200 civarında birikiyordu. Düşünün 1000 lira yattı, en düşük ortalama 1000 lira yattı, bunun 330 maaşlar, 100 şirket elemanı çalışsa 200 de oraya, küçük cari mari masraflar, etti 600.Belediyeye 400 lira kalıyor. Kalan bu 400 lirayla belediyecilikte normal şartlarda yapacak hizmet ararsın, acaba ne yapsam, diye şaşarsın. Ama mali disiplin olmadığı için, bu 400 de ortada olmuyor.
“BELEDİYEDE DELİ PARA VAR, BÖYLE PARA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM.”
Aslında belediyecilik çok rahat; bırakın particiliği, bırakın Nebi Yılmaz’ı, olur olmaz, sağ kalır kalmaz; ama insan olarak bir mantık yürütün hiç önemli değil! Bunu siyaseten birini karalayıp, diğerini aklamak için söylemiyorum. Ramazan ayındayız duygusal birşey de yapmıyorum. Belediyede deli para var ve bu para ile çok iş yapılır.Ben açıkçası belediyede böyle para olduğunu bilmiyordum.
“BORCU 1,5 – 2 SENEDE KAPATIRIM.”
Mali disiplin ve belediyenin imajı dedik ya; bu zamana kadar 30 bin lira günlük kontrolsüz para gidiyormuş. Millet dedikodu yapmasın, ben 1,5 – 2 senede bu borcu kapatırım.
Bir taraftan da durdurmuyorlar işte şunu yap bunu yap… Kanalizasyon diyorlar anında, içme suyunda yine öyle… Müdürlere; bir tane adam içme suyu şikayetinden bana gelmeyecek, diye tembih ettim. İçme suyunun şikayeti olmamalı, bu medeni birşey. Kanalizasyon yine öyle.
Geçenlerde meydanda yıllardır çözülemeyen kanalizasyon sorununu çözdük. Bedeli ne biliyor musunuz; 50 metre kanalizasyon borusu… Anlayış gerektiren işler bunlar, marifet gerektiren değil…
Okurlarımıza söylemek istediğiniz başka şeyler var mı?
“EKSİĞİMİZ OLURSA HERKES SÖYLESİN. KÖTÜ NİYETİMİZ YOK.”
Nebi Yılmaz: Var. Herkesten rica ediyorum, eksiğimiz olursa net söyleyin. Bizim niyetimiz iyi. Allah için bu memlekette bu ilçeye birşeyler kazandırabilmek gayretimiz. Öyle oynaşta değiliz. Kötü niyetimiz yok. Yandaşa peşkeş çekme, yedirme, adam kayırma yok. Personelimin de bu konudaki hatasını asla affetmem.
“BELEDİYE ARACININ YAPTIĞI KAZADA, ALKOL YOK.”
Süleyman Temel bir kaç gün önce bir kaza atlattı. Allah rızası için ramazanlık gün, hiç yakışmaz. Ama yapsınlar insan yaptığıyla kalır, biz de yürüdüğümüz yolu biliriz.
Kanal 7 elemanlarını havaalanına göndermiştim; iki genç adam, uyurlar belki diye, yanlarına da sahurunu ellerimle yedirdiğim oğlumu verdim. Sabah 7’de havaalanında olacaklardı, iki oruç genci gönderdim. Dönüşte önlerine köpek çıkmış, bunlarda köpeğe vurmamak için tamponu yan taraftaki korkuluklara vurmuşlar. İşte sarhoşmuş da, uyumuşlarımış da… İkisi de oruç. Ha belediyenin normal kadrolu şoförlerindan olsa ‘sarhoşmuş’ deseler, ben de bir ihtimal inanabilirim, aklımdan geçer, acaba… Gece gider bakarım, bi muayyene ettireyim, derim; kazanın yerine memur götürür, inceletirim. Ama ellerimle yedirdim gönderdim. İnsaf…
Bütün bu sıkıntıları beraber aşacağız. Ayrıca ilçenin tanınmasında önemli katkı sahibi olan basının işini de kolaylaştıracağız. Basın mensupları haber için belediyemizden her an araç talep edebilirler.
Sayın Başkan bu söyleşi için ve bize ayırdığınız zaman için size teşekkür ederiz.
Nebi Yılmaz: Ben teşekkür eder çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
01.08.2014