Yıl 1969, Taşucu’nda Balık Festivali düzenleniyor. Tertip komitesi 40 kişilik. Kırtıl Ekibi temsilcisi olarak 40. üyeyim.
Musa Eroğlu o zamanlar İskenderun Soğuk Olukta çalışıyor. Onu önerdim. Davet edildi.
Ağustos ayı başında bir gün önce geldi. Balandız’da bize konuk oldu. Kırtıl Mengi ve Samah ekibi de sabah Balandız’a geldi. Süslü Niyazi’nin kamyonu ile Taşucu’na gittik. Muavin Dayı Celal kamyonun üstüne minderler atmış, onun üstünde oturduk, gittik.
Nezahat Bayram, Neriman Altındağ Tüfekçi gibi TRT sanatçıları ile birlikte Musa Eroğlu da sahneye çıktı. Yöre türkülerini çalıp söyledi. Bir gün sonra sabahleyin Komite Başkanı Aslan Eyce’yi plajda bulduk. Denizden çıktı. Musa Eroğlu’na teşekkür etti. Onu uğurladı. Bir zarfın içine 500 lira koymuş, onu verdi.
“Çoğu aza say!“ Musa Eroğlu zarfı açmadı bile. Otobüs ile İskenderun’a gitti.
İşte o günden sonra hep çağrıldığında geldi. 1978, 2004…
Arslan Eyce artık aramızda yok. Ama Vakfı, Müzesi ayakta. Yaşadığı süre içinde yazmaya başladığı kitap tamamlandı. 20 Ekim’de onun doğum gününde okuyucu ile birlikte olacak.
Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Mustafa Devrim Eyce, Yönetim Kurulu üyeleri Sadık Civelek ve Celal Necati Üçyıldız, geçen hafta Mut’a gittik. Musa Eroğlu’nu Köşkte yayla evinde ziyaret ettik.
Evin önünde keklik ile başlayan söyleşi, doğa sevgisi, geyik avlamaları, doğa katliamları ile anlam buldu.
Köşkte yayla evinde Göksu vadisi ayakların altında, karşıda Mağaras Dağı, elle tutulacak gibi, sislerin ardında bize bakıyor.
Doğa Savaşçısı Arslan Eyce’nin doğum günü etkinliklerine davet ettik. Kabul etti.
Oradan iki saatlik bir söyleşiden sonra ayrıldık. Elden geçirilen Taşhan’ı ziyaret ettik. Orada kadınların el yazma, el sanatları ürünleri sergilerini gördük. Ispanak böreğini yedik, ayranını içtik. Belgeselci Musa Kaplan ve Ormancı Yücel Hanedan ile sohbet ettik.
17. yüzyıldan miras Taşhan’ın bir restorasyona ihtiyacı var. Burasının Kültür Bakanlığı ile birlikte, restore edilerek bir ETNOGRAFYA EL SANATLARI MÜZESİ yapılabilir. Mut’un arkeoloji müzesi yok. Bari bu yapılmalı.
Başta Hacıahmetli Köyü olmak üzere tüm Yörük ve Türkmenlerin yaşamları ile ilgili bir müze Taşeli Kültürü’nün de yansıması olacaktır.